⚠️Kentsel Dönüşüm: Zorunluluk mu, Tercih mi?
Günümüz kentleri sadece genişlemiyor; aynı zamanda “daha dirençli”, “daha güvenli” ve “daha sürdürülebilir” olma ihtiyaçlarıyla yeniden şekilleniyor. Cityvenn Kentsel Dönüşüm olarak biz, şehirlerimizin bu gereksinimlerini karşılamanın yalnızca bir seçenek değil, bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz. çünkü dönüşüm, uzun vadeli refah, toplumsal dayanıklılık ve güvenli bir yaşam için kritik bir adım.
Neden Kentsel Dönüşüm Kaçınılmaz?
Afet Riskine Karşı Kamu Güvenliği
Türkiye gibi deprem riski yüksek bölgelerde, eski ve dayanıksız yapıların varlığı ciddi bir toplumsal risk anlamına geliyor. Yeniden yapılanma yoluyla, depreme dayanıklı binalar inşa edilerek hem can hem de mal güvenliği artırılıyor. Avşar’ın da belirttiği gibi, şehir planlaması artık sadece estetik veya büyüme meselesi değil; aynı zamanda ulusal güvenlik stratejisinin bir parçasıdır.
Toplumsal Adalet ve Sürdürülebilirlik
Kentsel dönüşüm, sadece ekonomik bir kazanç aracı değil; mekânsal adalet, sosyal sürdürülebilirlik ve toplumsal dayanıklılık açısından da ele alınmalı. Riskli bölgelerde yaşayan vatandaşların sırtına düşen yük, dönüşüm projeleriyle hafifletilebilir. Avşar’a göre, dönüşüm sürecinde “yerinde dönüşüm” ve “yarısı bizden” gibi programlarla vatandaş odaklılık ön planda tutuluyor.
Kurumsal ve Bilimsel Karar Alma
Karar verme mekanizmalarının merkezi bir yaklaşımla yeniden yapılandırılması, risk analizi ve veri odaklı bir planlama sürecinin kurulması yönünde önemli bir hamle. Avşar, dönüşüm stratejisinin yalnızca yerel düzeyde değil, ulusal düzeyde koordinasyonla yürütülmesinin altını çiziyor.
Cityvenn’in Dönüşüm Vizyonu: Katmanlı Dayanıklılık
Cityvenn olarak, dönüşümü üç temel eksende görüyoruz:
Fiziksel Dayanıklılık
Modern yapılar, sağlam temeller ve güncel standartlara uygun mimari ile inşa edilir. Böylece hem afetlere karşı koruma sağlanır hem de altyapı sistemleri (altyapı, ulaşım, enerji) yenilenir.
Kurumsal Dayanıklılık
Başarılı bir dönüşüm süreci için yerel yönetimler, merkezi otoriteler ve topluluklar arasında sürekli iş birliği gereklidir. Cityvenn; planlama, izleme ve geri bildirim süreçlerini şeffaf ve veri temelli tutmayı taahhüt eder.
Toplumsal Dayanıklılık
Sosyal donatı alanları, yeşil bölgeler, kültürel süreklilik ve mahalle aidiyeti dönüşüm projelerimizin ayrılmaz parçalarıdır. Bizim için dönüşüm, sadece binaların yenilenmesi değil; yaşam kalitesinin, komşuluk bağlarının ve topluluk ruhunun güçlenmesidir.
Ekonomik ve Çevresel Katkılar
Ekonomik Canlanma: Dönüşüm projeleri, inşaat sektörü başta olmak üzere yerel ekonomiye ivme kazandırır; yeni iş sahaları, ticari alanlar ve bölgesel değer artışı yaratır.
Değer Artışı: Yenilenen yapıların ve altyapının cazibesi, gayrimenkul değerlerini yükseltirken, mevcut hak sahipleri için uzun vadeli kazanç potansiyeli sunar.
Çevresel Sürdürülebilirlik: Enerji verimliliği yüksek binalar, yalıtım sistemleri ve yeşil alan planlamasıyla, kentsel dönüşüm çevresel ayak izini azaltır.
Cityvenn’in Yaklaşımı: Pratik ve İnsana Dair
Dönüşüm sürecinde şeffaflık: Sahiplerle sürekli iletişim halinde, haklarını koruyan bir süreç.
Destek mekanizmaları: Geçici konaklama veya kira yardımı ile dönüşüm süreci vatandaş için daha kolay hale getirilir.
Uzun vadeli planlama: Yeniden yapılanma yalnızca bugünün değil, gelecek jenerasyonların ihtiyaçlarına uygun şekilde şekillendirilir.
Toplum merkezli projeler: Konutların yanı sıra sosyal donatı (park, okul, kültür alanı) projeye dahil edilir.
Sonuç:
Cityvenn Kentsel Dönüşüm olarak, kentsel dönüşümün salt bir tercihten ziyade stratejik bir zorunluluk olduğunu güçlü biçimde savunuyoruz. Amacımız, dönüşümü sadece “yıkıp yeniden yapmak” değil; kentlerimizi daha güvenli, daha adil ve uzun ömürlü hale getirecek bütünsel bir vizyonla ele almak. Şehirlerimizin geleceğini birlikte inşa edelim. daha dirençli, daha yaşanabilir bir yarın için.
Yorumlar (0)
Henüz yorum yok
İlk yorumu siz yapın!